Türkiye’nin zengin mirası canlanıyor: Değerlerin Daveti’nde günün ürünü: Amasya Cevizli Ballı Baklavası

Türkiye’nin dört bir yanındaki eşsiz yerel zenginlikler, Ülke TV’nin “Değerlerin Daveti” programıyla hafta sonları ekranlara taşınıyor.

Program, coğrafi işaretlerle uluslararası alanda tescillenmiş ve korunmuş, ülkenin kültürel ve doğal mirasını oluşturan değerleri mercek altına alıyor. Tarım ürünlerinden nadir endemik türlere, köklü el sanatlarından ağız sulandıran yöresel lezzetlere kadar geniş bir yelpazede yer alan değerler, program aracılığıyla geniş kitlelere tanıtılıyor.

Değerlerin Daveti”nin temel amacı, Türkiye’nin yerel ürünlerini ve sanatını ulusal ve uluslararası pazarlarda markalaştırma çabalarına destek olmak. Gaziantep baklavasından Konya’nın etli ekmeğine, Erzurum’un göz alıcı Oltu taşına kadar birçok bilinen değerin yanı sıra, henüz patentlenmemiş veya yeterince tanınmayan yerel ürün ve el sanatlarını üreten kişi ve kurumlar da bu program sayesinde önemli destek ve teşvik mekanizmaları hakkında bilgilendiriliyor.

Program, yerel üreticileri ve sanatçıları bilinçlendirerek, onların ulusal birliğe ve ülke ekonomisine katkı sağlamalarına olanak tanıyor. Kendi topraklarımızın özgün tatlarını, dokularını ve hikayelerini barındıran bu değerlere sahip çıkan “Değerlerin Daveti”, her hafta sonu Ülke TV ekranlarında izleyicileri bekliyor. Bu eşsiz yolculukla Türkiye’nin saklı kalmış hazinelerini keşfederken, yerel ekonomiye ve kültürel çeşitliliğe verilen desteğe tanık olacaksınız.

Bugünün ürünü: Amasya Cevizli Ballı Baklavası

​Amasya’nın yüzyıllara dayanan kültürel mirasının en tatlı temsilcilerinden biri olan Amasya cevizli ballı baklavası, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 23.12.2022 tarihinde coğrafi işaretli ürün olarak tescillenmiştir. Bu tescil, Amasya baklavasının eşsiz lezzetinin ve geleneksel üretim yöntemlerinin koruma altına alındığının bir kanıtıdır.

Üretim aşamaları ve sırları

Amasya cevizli ballı baklavası, yöreye özgü ham maddeler ve titiz bir el işçiliğiyle hazırlanır. Üretim süreci, hamurun hazırlanmasından şerbetin dökülmesine kadar birçok aşamadan geçer:
​Hamur hazırlığı: Öncelikle Amasya’nın meşhur beyaz unundan, yumurta, süt, zeytinyağı, tuz ve sirke gibi doğal malzemelerle hamur yoğurulur. Bu hamur, olabildiğince ince ve şeffaf bir katman haline gelecek şekilde açılır. Bir baklava için en az 40 kat yufka kullanılır.

​Cevizli harç: Baklavanın lezzetini veren iç harcı, iri dövülmüş Amasya cevizlerinden ve toz şekerden oluşur. Cevizler, baklavaya hem lezzet hem de kıvam katmak için özel olarak seçilir.
​Katmanlama ve tereyağı: Açılan incecik yufkalar tepsiye serilirken aralarına eritilmiş Suluova tereyağı sürülür. Bu aşama, baklavanın kat kat ayrılmasını ve çıtır çıtır olmasını sağlar. Katlar arasına cevizli harç serpiştirilir.

Pişirme: Hazırlanan tepsi, önceden ısıtılmış taş fırında, baklavanın altı ve üstü eşit şekilde kızarana kadar yavaşça pişirilir. Pişirme sırasında, baklavanın kabarması ve çıtır bir dokuya ulaşması sağlanır.

Ballı şerbet: Fırından çıkan sıcak baklavaya, Amasya’nın bereketli doğasında yetişen çiçeklerden elde edilen Amasya çiçeği balı ve şekerden hazırlanan özel şerbet dökülür. Şerbetin sıcaklığı ve kıvamı, baklavanın şerbeti tamamen çekmesi ve hamurlaşmaması için büyük önem taşır.

Çeşitleri ve kullanım alanları

Amasya cevizli ballı baklavasının temelinde cevizli ve ballı bir lezzet yatsa da, yöresel farklılıklar ve eklemelerle bazı çeşitleri ortaya çıkabilir. Örneğin, ceviz harcına az miktarda fıstık veya farklı kuru yemişler eklenebilir. Ancak coğrafi işaretli ürünün temel özelliği, Amasya’nın yöresel malzemeleri ve geleneksel tarifidir.

​Bu eşsiz tatlı, genellikle Türk kahvesinin yanında, özel günlerde ve kutlamalarda misafirlere ikram edilir. Sütlü tatlılar, dondurma veya kaymak gibi ürünlerle birlikte de servis edilebilir. Özellikle yörede, bayramlarda, düğünlerde ve özel davetlerde ikramların baş tacı olan bir lezzettir.

​Amasya cevizli ballı baklavası, sadece bir tatlı değil, aynı zamanda Amasya’nın zengin kültürel ve gastronomik mirasının bir parçasıdır. Geleneksel üretimi, yöresel malzemeleri ve coğrafi işaret tesciliyle bu lezzet, gelecek nesillere aktarılacak önemli bir değer olarak korunmaya devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir