Ermenistan’ın Ağrı Dağı manzaralı tarihi manastırı

Iğdır Ovası’nın Ermenistan tarafında kalan Pokr Vedi köyündeki küçük bir tepede yer alan Hor Virap Manastırı, hem Hristiyanlık için önemi hem de Ağrı ve Küçükağrı dağları manzarasıyla ilgi topluyor. Ermenistan’ın başkenti Erivan’a 30 kilometre uzaklıktaki manastırda, ülkenin Hristiyanlaşmasında önemli rol oynayan ve Ermeni Apostolik Kilisesi’nin kurucusu kabul edilen Aziz Krikor Lusavoriç’in hapsedildiğine ve çeşitli mucizeler gösterdiğine inanılıyor.

Hor Virap Manastırı

İnanışa göre, soylu bir ailenin çocuğu olan Krikor, babası idam edilince küçük yaşta götürüldüğü Kapadokya’da bir rahipten eğitim alarak Hristiyan oldu. Ülkesine dönüp dinini yaymak isteyen Krikor, o sırada Ermenistan’da Hristiyanlığın yasak olması ve babasının, Kral Tiridates’in babasının düşmanı olması nedeniyle işkence edildikten sonra Hor Virap’ta bir kuyunun içinde hapsedildi.

Dönemin kraliyet hapishanesi Hor Virap’ın adı da buradan geliyor. “Derin kuyu” ya da “derin çukur” anlamına gelen Hor Virap’ta 13 yıl tutsak kalan Krikor, akıl sağlığını kaybeden Kral Tiridates’in ablasının rüyasında 5 kere kendisini görmesi üzerine çukurdan çıkarıldı. Krikor, 297 yılında kuyudan çıktıktan sonra önce Kral’ı iyileştirdi, ardından da tüm Kraliyet ailesini vaftiz etti. Böylece Ermeniler, “dünyada Hristiyanlığı resmen kabul eden ilk millet” olurken, Krikor’a “azizlik” ile “Lusavoriç” yani “aydınlatan” unvanı verildi.

Ermeniler için bu çukur “kutsal” kabul ediliyor

Krikor Lusavoriç’in 13 yıl yaşadığı çukur, bugün Hor Virap Manastırı’ndaki Aziz George Şapeli’nin altında bulunuyor. Bu çukura, yaklaşık 10 metre uzunluğunda, bir kişinin zor sığdığı bir kuyudaki merdivenlerle iniliyor ve Ermeniler için bu çukur “kutsal” kabul ediliyor. Ermeniler için hac bölgelerinden sayılan Hor Virap’ta, 7. yüzyıla tarihlenen Meryem Ana Kilisesi de bulunuyor.

Özel günlerde halkın ziyaret ettiği kilisenin çevresinde ise rahiplerin kaldığı şapeller ve eğitim yapıları dikkati çekiyor. Manastır, küçük bir tepenin üstünde yer alırken, düzlükte ise manastıra ait gelir elde etmek amacıyla kullanılan tarım arazileri bulunuyor.

Bu bölgenin kutsal kabul edilmesi dolayısıyla çevrede çok fazla mezar da dikkati çekiyor.

Dürbünlerle Ağrı Dağı’nı izliyorlar

Manastırın yer aldığı tepe, Türkiye sınırına birkaç yüz metre uzaklıkta bulunuyor. Bundan dolayı manastırın ardından Türkiye’deki yerleşimlere kadar olan birkaç kilometrelik mesafede hiçbir yapı göze çarpmıyor.

Manastırdan iki ülkeyi ayıran Aras Nehri’nin ardından Iğdır’ın Aralık ilçesi, köyleri ile Ağrı Dağı ve Küçükağrı Dağı da görülüyor.Öte yandan her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği Hor Virap Manastırı’nda Ağrı ve Küçükağrı dağlarını izlemek için dürbünler de bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir