Deniz, doğa ve tarihin bütünleştiği saklı cennet: Kırklareli

Trakya’nın “saklı cenneti” olarak adlandırılan Kırklareli, tarihi, doğası, denizi ve gastronomisiyle ön plana çıkıyor.

İstanbul’a yaklaşık 200 kilometre uzaklıkta bulunan kent, özellikle günübirlikçi tatilciler tarafından daha fazla ziyaret ediliyor.

Türkiye’nin sınır kentleri arasındaki tarih ve doğa kokan kent, tanık olduğu her dönemden kalan tarihi eserleriyle ve benzersiz doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.

Tarih boyunca Traklar, Persler, Makedonlar ve Romalılar gibi farklı medeniyetlere de ev sahipliği yapmış olan kent görülmeye değer arkeolojik kalıntıları, Türkiye’nin metrekareye en fazla ağaç düşen bölgelerinden biri olarak bilinen Istranca Ormanları, çok sayıda canlı türüne ev sahipliği yapan İğneada Longoz Ormanı, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in dökümhanesi, Dupnisa Mağarası, Aya Nikola Manastırı ve birçok eseri içinde barındıran Kırklareli, kente gelen yerli ve yabancı turistlere her mevsim ayrı güzellikler sunarken, özellikle sonbahar döneminde doğası ile huzur bulmak isteyenlere ev sahipliği yapıyor.

Karadeniz kıyısında yaklaşık 10 kilometrelik kumsalı, doğa ve tarihi zenginlikleriyle her mevsim ayrı güzelliğiyle dikkatleri çeken kent, İstanbul’a yakınlığı ve ulaşım kolaylığı ile de günden güne popülaritesini arttırıyor.

Türkiye ve Avrupa’nın en büyük longoz ormanlarında dolaşmak, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in dökümhanesinde tarihi koklamak, “sakin şehir” Vize’de dinlenmek isteyenler, kış tatilinde rotalarını Kırklareli’ne çevirebilir.

Ayrıca özellikle sonbahar mevsiminde longoz ormanları ziyaretçilerine eşsiz manzaralar sunuyor.

Longoz, Dupnisa ve antik tiyatro

Maviden yeşile yolculukta, karaca, geyik, yaban domuzu, kurt, tilki, çakal, sansar, su samuru gibi hayvanları görebilmenin, yüzlerce tür kuş gözlemlemenin, doğanın daha önce hiç rastlanılmayan renklerine tanık olmanın heyecanı, İğneada ziyaretçilerini çeken en önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Mert, Saka ve Erikli göllerinin önündeki alüvyon kumullar nedeniyle, Istranca Dağları’ndan akan derelerin kar erimesi sonucu yükselmesiyle oluşan Longoz Ormanları, farklı bitki ve hayvan türleriyle, doğa turizmini sevenlere alternatif sunuyor.

Trakya’nın turizme açık tek mağarası Dupnisa’da görülmeye değer yerler arasında bulunuyor.

Demirköy ilçesi Sarpdere köyünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İl Özel İdaresinin çalışmaları doğrultusunda düzenlenerek 2003’te ziyarete açılan mağara, farklı türdeki yarasalara ev sahipliği yapıyor.

Vize ilçesindeki, Geç Roma dönemine ait, Trakya’nın tek antik tiyatrosu ile Istranca eteklerinde yer alan köyler, ziyaret edilecek yerler arasında bulunuyor.

İğneada ve Kıyıköy beldeleri, çadır turizmi yapmak isteyenleri de ağırlıyor.

Coğrafi işaretli kıvırcık kuzusundan elde edilen köftesi, üzümden yapılan hardaliyesi, meşe balı, peynirinin yanı sıra taze deniz ürünleri, köylü kadınları tarafından üretilen ev ekmeği, manda yoğurdu gibi ürünlerle ziyaretçilerini gastronomi alanında da cezbediyor.

“Kırklareli’nde 4 mevsim yaşamak mümkün”

Kırklareli Kültür ve Turizm Müdürü Veli Şen, Kırklareli’nin son yıllarda turizmde cazibe merkezi haline geldiğini söyledi.

Kentin tarihi, doğası, denizi ve gastronomisinin görülmeye değer olduğunu anlatan Şen, Kırklareli’nin eşsiz eko sistemi ile harika bir şehir olduğunu kaydetti.

Yerli ve yabancı turistleri bölgeye davet eden Şen, Kırklareli’nde 4 mevsimi yaşamanın mümkün olduğunu, gelen yerli ve yabancı turistlerin İğneada ve Kıyıköy’de deniz turizminden yararlanabileceğini belirtti.

“Aynı zamanda içinde bulunduğumuz sonbaharın eşsiz renklerini ziyaretçilerimiz Kırklareli’nde deneyimleyebilirler. Yine Kırklareli coğrafi tescilli ürünleriyle gastronomi alanında ziyaretçilerimize güzel deneyimler yaşatabilir.” diyen Şen, ziyaretçileri keyifli zaman geçirmeleri için beklediklerini ifade etti.

Kent tarihine ışık tutan birbirinden güzel yapıtların bulunduğunu aktaran Şen, kentle ilgili şu bilgileri verdi: “İnsanlığın ilk köy yerleşim yeri olan Aşağıpınar arkeolojik kazı bölgesini ziyaret edebilirler. Orada Mezopotamya bölgesinde şekillenen tarım kültürünün Trakya’ya buradan da Avrupa’ya olan yolculuğunu deneyimleyebilirler. Aynı zamanda farklı dönemlerdeki insanlığın kültürel hazinelerini ve bu geçiş yolu üzerindeki Avrupa’ya nasıl intikal ettiğini buraya gelip deneyimleyebilirler. Yine temiz havası, doğası ve kendine ait eko sistemiyle sunacağı eşsiz deneyimleri burada yaşayabilirler. O yüzden keyifli ve kaliteli vakit geçirmek için güzel şehrimize davet ediyoruz. Kırklareli özellikle Istrancalar bölgesi Avrupa’nın en büyük dünyanın 3. büyük longoz ormanlarına ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçilerimiz burada foto safari ve sportif amaçlı turizm faaliyetleriyle çok özel deneyimler elde edebilirler.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir