Burası bin İsviçre’ye bedel: Dünyanın her yerinden geliyorlar

Hakkari’nin Yüksekova ilçesi, el değmemiş güzellikleriyle dolu cennetten bir köşe olarak keşfedilmeyi bekliyor.

Türkiye’nin dört bir yanından ve dünyanın farklı coğrafyalarından gelen gezginler, Yüksekova’nın büyüleyici manzaralarına hayranlıklarını gizleyemiyor.

El değmemiş toprakların büyüsüne kapılan doğa tutkunları, bölgenin eşsiz potansiyelinin turizme kazandırılması için yetkililere çağrıda bulunuyor.

Yüksekova’nın doğası çağırıyor

Yüksekova, dağların heybetiyle gökyüzünü kucakladığı, buzulların binlerce yıldır süregelen fısıltılarını taşıyan bir coğrafya sunuyor. Seyahat planlarına burayı ekleyenler, İkiyaka Dağları’nın görkemli zirvelerinden, Cilo Dağı’ndaki Orşe Şelalesi’nin coşkulu akışına, Sat Gölleri’nin dingin mavisinden Mor Dağı’nın mistik atmosferine kadar uzanan bir keşif rotasına çıkıyor.

Cennet-Cehennem Buzulları ise adeta doğanın gücünü ve ihtişamını gözler önüne seren bir anıt gibi yükseliyor. Bu rotalar boyunca ilerlerken, Yüksekova’nın bakir doğası ve huzurlu atmosferi, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor.

İnsanlar sıcakkanlı ve misafirperver

Yüksekova’yı sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda insanlarıyla da unutulmaz kılan bir diğer unsur, bölge halkının sıcakkanlılığı ve içten misafirperverliği.

Gezi ve doğa yürüyüşleri öncesinde Yüksekova merkezde bir araya gelen turistler, özellikle bölge halkının samimiyetinden ve kucaklayıcı tavırlarından duydukları memnuniyeti dile getiriyor. Yüksekova, sadece gözlere değil, ruhlara da dokunan bir deneyim vadediyor.

Ziyaretçiler, “Türkiye’nin her yeri güzel ama Yüksekova’nın doğası apayrı bir güzel. Yüksek rakımlı dağları, gölleri, buzulları ve insanları bu bölge için en önemli kriterler. Burada gezdik, gördük; insanlar bizi evlerine kadar davet etti, kapılarını açtı. Böyle bir misafirperverliği başka hiçbir yerde görmedik. Yıllardır buralara gelmek istiyorduk ama yeni nasip oldu. İnanın Yüksekova doğasına hayran kaldık. Bu doğaya sahip çıkıp üzerinde durmak lazım. İsviçre’ye gitmeye gerek yok. Burası bin İsviçre’ye bedel. Buraya turist akını yapmak için herkes çalışmalı. Sat Gölleri’ni gezdik, doğa yürüyüşü yaptık. Bizi hayran bıraktı. Yüksekova acilen turizme açılmalı, turizme kazandırılmalı. Bu doğayı kesinlikle tanıtmak gerek” ifadelerini kullandı.

3 yorum
  1. Buralarda terörü bitirenlere dua etmek..teşekkur etmek gerekır..40 senedır kımse korkudan gezemıyordu..

  2. Ülkemizin güzelliği tartışılmaz. Mesele yurt dışına gitmek de değil. Eğer insanlar kendi ülkesinde gereksiz bir pahalılık yaşıyorsa benzer tutarlar için yurt dışına gitmeyi tercih ediyor. Serbest piyasa adı altında bir servet transferi dönemi yaşıyoruz. Bu işin bir ucu devlete diğeri fiyatı belirleyen piyasaya bakıyor. Anlaşılan ne devlet görevlilerinin ne de piyasa unsurlarının vatandaşa en ufak muhabbeti kalmamış. İşin en kötü tarafı bu durumdan rahatsız olan yüksek gelir gurubu servetini yurt dışına taşıyor. Hem işletme hem de gayri mülk yatırımı olarak. Bunun acısını önümüzdeki 10 yılda acı acı yaşacağız. Bu tarz özendirici haberler de maalesef tersine bir etki oluşturmayacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir