Bingöl ilkbaharla gelen doğal güzellikleriyle rotasını bölgeye çeviren ziyaretçilere ev sahipliği yapmaya hazır.
Yılın her mevsimi farklı güzelliklere bürünen Bingöl, ilkbaharda doğanın canlanmasıyla ziyaretçilerin tercihi oluyor.
Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyü Aksakal mezrası sınırlarında bulunan ve sürekli yer değiştiren Turna Gölü’ndeki yüzen adalar kent turizminin simgeleri arasında yer alıyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce “Yüzen Adalar Tabiat Anıtı” olarak koruma altına alınan yüzen adalar, ilkbaharda yeşile bürünen görüntüsüyle ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor.
Sancak beldesine bağlı Oğuldere köyündeki Buban bacaları da keşfedilmeyi bekleyen doğal güzelliklerden biri.
Görüntüsüyle peri bacalarına benzetilen volkanik şekiller, vadi yamaçlarından inen sel suları ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla sivri kaya şekillerinin ortaya çıktığı değerlendiriliyor.
Kent merkezine 28 kilometre uzaklıktaki merkez Ilıcalar beldesine bağlı Uzundere köyü sınırlarındaki Deşt Yaylası mevkisinde yer alan, kar sularının yüksek kayalıkların arasından akmasıyla oluşan Çır şelalesi ziyaretçilere görsel bir güzellik sunuyor.
Yaz aylarında kuruyan, kış aylarında ise soğuklar nedeniyle donan, sadece nisan ve mayıs aylarında görülebilen şelale, bahar aylarında eriyen kar sularıyla adeta coşuyor.
“Doğa canlanmışken herkesi buraya bekliyoruz”
İstanbul’dan gelen İlhami Mızrak, sosyal medyada bölgenin doğal güzelliklerini gördüğünü, eşiyle geldiği kentte yüzen adaları ziyaret ettiğini söyledi.
Bu doğal güzellikleri çok beğendiğini anlatan Mızrak, “Daha önce böyle bir şey görmedik. İlkbaharda burası çok güzel. Buraya gelmenin tam zamanı aslında. Rengarenk çiçekler açmışken herkesi buraya bekliyoruz. Biz başka bir mevsimde yine geleceğiz” dedi.
Sakarya’dan gelen Sinan Erol da yüzen adaların görülmeye değer olduğunu belirterek, “Yüzen adalar çok hoşumuza gitti. Ailece geldik ve çok beğendik. Buraya gelmeyi düşünenlere de öneririm” ifadelerini kullandı.
