Türkiye’nin dört bir yanındaki eşsiz yerel zenginlikler, Ülke TV’nin “Değerlerin Daveti” programıyla hafta sonları ekranlara taşınıyor.
Program, coğrafi işaretlerle uluslararası alanda tescillenmiş ve korunmuş, ülkenin kültürel ve doğal mirasını oluşturan değerleri mercek altına alıyor. Tarım ürünlerinden nadir endemik türlere, köklü el sanatlarından ağız sulandıran yöresel lezzetlere kadar geniş bir yelpazede yer alan değerler, program aracılığıyla geniş kitlelere tanıtılıyor.

“Değerlerin Daveti”nin temel amacı, Türkiye’nin yerel ürünlerini ve sanatını ulusal ve uluslararası pazarlarda markalaştırma çabalarına destek olmak. Gaziantep baklavasından Konya’nın etli ekmeğine, Erzurum’un göz alıcı Oltu taşına kadar birçok bilinen değerin yanı sıra, henüz patentlenmemiş veya yeterince tanınmayan yerel ürün ve el sanatlarını üreten kişi ve kurumlar da bu program sayesinde önemli destek ve teşvik mekanizmaları hakkında bilgilendiriliyor.

Program, yerel üreticileri ve sanatçıları bilinçlendirerek, onların ulusal birliğe ve ülke ekonomisine katkı sağlamalarına olanak tanıyor. Kendi topraklarımızın özgün tatlarını, dokularını ve hikayelerini barındıran bu değerlere sahip çıkan “Değerlerin Daveti”, her hafta sonu Ülke TV ekranlarında izleyicileri bekliyor. Bu eşsiz yolculukla Türkiye’nin saklı kalmış hazinelerini keşfederken, yerel ekonomiye ve kültürel çeşitliliğe verilen desteğe tanık olacaksınız.

Bugünün ürünü: Tekirdağ Bulama
Trakya’nın kalbinde, bereketli toprakların ve köklü bir geçmişin buluştuğu topraklarda, Tekirdağ’a özgü bir lezzet saklı; Tekirdağ Bulama. Bu eşsiz tatlı, sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda yörenin kültürel mirasının ve geleneksel el işçiliğinin bir nişanesi.

Tekirdağ Bulama: Topraktan sofraya bir lezzet yolculuğu
Bu enfes lezzetin temelini oluşturan üzüm pekmezi, yörenin özel üzüm ağaçlarından elde edilir. üzüm, olgunlaştıklarında özenle toplanır ve geleneksel yöntemlerle pekmeze dönüştürülür. Bu aşama, bulamanın karakteristik aromasının ve renginin oluşmasında kilit rol oynar.

Yapım aşamaları
Bulama yapımı, adeta bir sanattır ve her aşaması büyük bir titizlik gerektirir. İşte Tekirdağ Bulama’nın mutfakta hayat bulduğu o büyülü adımlar:
- Pekmez hazırlığı: Öncelikle, üzüm pekmezi geniş bir kazanda kaynatılır. Kaynamaya başlayan pekmeze, önceden hazırlanmış nişasta ve un karışımı yavaş yavaş eklenir. Bu karışım, bulamanın kıvamını ve dokusunu belirler.
- Sürekli karıştırma: Karışım, topaklanmaması ve homojen bir kıvam alması için sürekli olarak tahta kaşıklarla karıştırılır. Bu aşama oldukça zahmetli ve sabır gerektirir. Karışım koyulaşıp macun kıvamına gelene kadar karıştırma işlemi devam eder.
- Ceviz ve leblebi dokunuşu: Tam kıvamına gelen bulama, ateşten alınır ve içerisine bol miktarda dövülmüş ceviz ve üzerine leblebi eklenir. Bu kuru yemişler, bulamaya hem lezzet hem de besin değeri katarken, aynı zamanda ağızda hoş bir çıtırtı bırakır.
- Şekillendirme ve Kurutma: Sıcak bulama, temiz bir zemine veya özel tepsiye serilir ve üzeri düzeltilir. Ardından kare veya dikdörtgen şeklinde kesilerek dilimlenir. Dilimlenen bulamalar, temiz bezlerin üzerinde, güneşli ve havadar bir ortamda kurumaya bırakılır. Bu kurutma işlemi, bulamaların dayanıklılığını artırır ve lezzetlerinin daha da yoğunlaşmasını sağlar.

Bulamadan doğan lezzetler
Tekirdağ Bulama, kendi başına enfes bir lezzet olmasının yanı sıra, yöresel mutfakta çeşitli ürünlere de dönüştürülebilir. Özellikle pestil ve köme yapımında sıkça kullanılır. Bulamanın kendine özgü kıvamı ve tadı, bu ürünlerin de vazgeçilmez bir parçası olmasını sağlar.
Tekirdağ Bulama’nın yöre için önemi, 2024 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret belgesi almasıyla bir kez daha tescillenmiştir. Bu belge, Tekirdağ Bulaması’nın belirli bir yöreye ait olduğunu, üretim sürecinin geleneksel yöntemlere dayandığını ve kendine özgü niteliklere sahip olduğunu resmiyete kavuşturmuştur. Coğrafi işaret, bu lezzetin korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına büyük katkı sağlamaktadır.

Tekirdağ Bulama, sadece bir tatlıdan öte, geçmişten günümüze uzanan bir köprüyü, toprağın bereketiyle insan emeğinin harmanlandığı bir kültürü temsil eder.