Yükselen güneşin ülkesi Japonya, hem geleneksel kültürü hem de teknolojideki liderliğiyle dünyanın her yerinden milyonlarca insanın görmek istediği hayaller ülkesi. Başkent Tokyo ise tapınakları, renkli caddeleriyle keşfetmeyi seven gezginleri kendine çekiyor. Tarihte yaşadığı yıkıcı savaşlar ve acıların etkisini azimli çalışarak kısa sürede atlatan Japonya, ekonomi, teknoloji ve turizmde dünya devi olmayı da başarmış.
Hem geçmişine sımsıkı bağlı olan hem de çağın gereklerine ayak uydurarak teknolojide dünya devi olan Japonya, alışılmış gezi rotalarının dışına çıkmak isteyenler için etkileyici bir deneyim sunuyor. Hayaller ülkesinin hayaller şehri Tokyo da neon ışıklı tabelalardan tarihi tapınaklarına kadar bambaşka bir gezi yaşamanızı sağlayacak.
Meiji Tapınağı
Tokyo’nun vazgeçilmez gezi noktası olan Meiji Tapınağı, İmparator Meiji ve eşi İmparatoriçe Shoken’e adanmıştır. Tapınak, Japonya’nın her bölgesinden insan tarafından bağışlanan 365 farklı ağaç türünün bulunduğu Yoyogi parkı içerisine inşa edilmiştir. Görkemli mimarisiyle hayranlık uyandıran tapınağı ziyarete giderken park içerisinde geleneksel düğünlerden çıkmış baştan ayağa etnik kıyafetlerini giymiş Japonları görebilirsiniz.
İmparator ve imparatoriçenin hayattayken sık sık ziyaret ettiği bir süs bahçesine ev sahipliği yapan alan tapınağın inşa edileceği bölge için belirleyici etken olmuştur. Geleneksel Japon mimarisi özelliklerine sahip Meiji Tapınağı, yabancı turistlerin gezileri için tercih ettiği kadar yerel halkın da dini aktiviteler için kullanmaya devam ettiği bir yer. İç mekan düzeninin zarar görmesini önlemek için tapınak içerisinde fotoğraf çekmek, yiyecek ve içecek ile girmek yasak.
Sensoji Tapınağı
Tokyo’nun en eski tapınağı Sensoji Tapınağı, bir Budist tapınağı olarak çevresinde farklı dine ait mabedler ile bir arada Tokyo’nun en gözde adreslerinden biri. Renk cümbüşünü andıran görüntüsüyle turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşılan Sensoji, iki kardeş tarafından inşa edilmiştir.
Rivayete göre tapınağın olduğu bölgede balık tutan iki kardeş yakaladıkları tanrıça Kannon heykelini göle attıklarında heykelin her defasında geri çıktığını görmüşler. Bu nedenle kardeşler, Kannon’a saygı göstermek maksadıyla Sensoji Tapınağı’nı inşa etmişler. Japon kültüründe sıklıkla rastlanılan bu tarz efsaneler bir yana tapınağın görsel güzelliğine bakacak olursak zarif mimarisi hemen herkesi kendine hayran bırakıyor.
“Yıldırım kapısı” anlamındaki “Kaminarimon” kapısında sizi karşılayan kocaman kırmızı fenerler, tapınağın en çok fotoğraflanan alanlarını oluşturuyor.
Tapınağın yanı başında bulunan Şinto inancına ait 5 katlı Asakusa Mabedi, Sensoji’nin güzelliğini tamamlıyor.
Tokyo İmparatorluk Sarayı
Sembolik olarak imparatorluk sistemini devam ettiren ülkelerden olan Japonya’da sembolik devlet başkanı Japonya İmparatoru Naruhito, resmi ikamergah olarak Tokyo İmparatorluk Sarayı’nda yaşamaktadır. Sarayda imparator ve ailesinin özel konutları, müze, idari işler ve arşiv gibi bölümler bulunmaktadır. Sarayı yalnızca imparatorun doğum günü olan 23 Aralık’ta ve 2 Ocak’ta ziyaret edebilirsiniz.
Shibuya
Japonya’nın kültürüne özgü eğlence merkezlerinin ve alışverişin en zirvede yaşandığı Shibuya, Tokyo’nun ışıl ışıl kalabalık sokaklarında kaybolmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Modaya yön veren Japon mağazaları ve dünyaca ünlü markaları bulabileceğiniz Shibuya, aynı zamanda konsept kafeleriyle de gençlerin uğrak noktası. Geceleri binaların rengarenk reklam tabelalarının aydınlattığı caddelerde Japonya sokaklarını keşfetmek için çok iyi bir fırsat.
Yaşadığı süre boyunca ölen sahibini her gün aynı saatte metro istasyonu önünde bekleyen meşhur Hachiko köpeğin heykelini de Shibuya’da görebilirsiniz.
Devasa binalardan sıyrılıp biraz da eski Shibuya’yı görmek isterseniz Nonbei Yokocho caddesi, geleneksel restoranlarıyla tarihi yolculuğa çıkarıyor.
Akihabara Electric Town
Japon çizgi romanı anime ve manga severlerin masallar alemine düşmüş gibi hisseceği Akihabara, herkesin hayran olacağı bir cazibeye sahip. Her tarafta anime karakterlerinin devasa posterlerini ya da anime kostümleri giymiş sevimli Japonları gördüğünüzde izlediğiniz o anime filmlerine girmiş gibi olacaksınız. Akihabara’da anime konseptli kafelere gidebilir, manga karakterlerinin oyuncaklarını ve kitaplarını koleksiyon şeklinde toplayabilirsiniz.
Akihabara yalnızca manga severler hitap etmiyor. Burası aynı zamanda elektronik eşyaların da her çeşidini bulabileceğiniz bir elektronik merkezi. Teknolojide lider elektronik markalarının zengin çeşitliliğiyle karşılaşacağınız çok katlı mağazalarda dilediğiniz ürüne kolayca ulaşabilirsiniz.
Tokyo Disneyland
Amerika dışındaki ilk Disneyland olan Tokyo Disneyland, sadece çocuklara değil yetişkinlere de hitap ediyor. Her yaştan insanın eğlenceli vakit geçirmesini sağlayan Tokyo Disneyland’da her dönem değişen dekorasyonuyla farklı konseptleri görebilirsiniz.
Müzikaller izleyebileceğiniz tematik parkta devasa çizgi film karakterleriyle fotoğraflar çektirebilirsiniz. Disneyland’in 4 klasiği olan Tomorrowland, Toontown, Westernland ve Adventureland arasından kendinize uygun olan bölgede eğlenebilirsiniz. Uzay ve gelecek konularına ilgisi olanlar Tomorrowland’de, çizgi film karakterleri için Toontown’da, macera ve tematik keşifler için Westernland ve Adventureland bölgelerinde istediğinizi seçebilir veya çok uzun sıralar beklemeyi göze alıyorsanız hepsinde şansınızı deneyebilirsiniz.
Studio Ghibli Müzesi
Usta manga sanatçısı Hayao Miyazaki’nin hayal dünyasına açılan bir kapı olan Studio Ghibli Müzesi, Tokyo’da farklı bir deneyim yaşamak isteyenleri dünyasına davet ediyor. Mimarisini yine usta sanatçı Miyazaki’nin tasarladığı 1985 yılında kurulan Studio Ghibli’nin işlerinin sergilendiği sanat müzesi, anime dünyasından aşina olduğumuz evleri ve karakterleri yeni bir dünyada karşımıza çıkarıyor. Satışa çıktığı anda biletleri hemen tükenen müzeyi ziyaret edebilmek için internet sitesinde sıkı bir nöbet tutmalısınız.
Studio Ghibli Müzesi’nde fotoğraf ve video çekmek yasak bu nedenle Tokyo’ya gitmişken yalnızca orada görebileceğiniz bu eserlere göz atmanızı tavsiye ediyoruz.
1 yorum