Kırıkkale’nin tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir cazibe merkezi haline gelen Çeşnigir Köprüsü, Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyor.
13. yüzyılda Kızılırmak üzerinde inşa edilen ve daha sonra Mimar Sinan tarafından onarılan görkemli yapı, özellikle son dönemde düzenlenen tekne turlarıyla ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor.
Kızılırmak’ın serin suları üzerinde, bozkırın ortasında yer alan Çeşnigir Köprüsü, ziyaretçilere hem tarihi hem de görsel bir şölen sunuyor. Yaklaşık yarım saat süren tekne turları, kanyon manzarası eşliğinde doğayla iç içe huzurlu bir deneyim yaşatırken, bölge turizmine de büyük bir canlılık katıyor.
Köprünün çevresi, sunduğu eşsiz manzaralarla misafirler için bir buluşma noktası haline gelmiş durumda. Cam seyir terası, fotoğraf meraklılarının en gözde mekanlarından biri olurken, bazı ziyaretçiler burada dans ederek neşeli anlar yaşayabiliyor. Ayrıca köprü üzerinde balık tutanlar da bölgenin sakin ve huzurlu atmosferinin tadını çıkarıyor. Çeşnigir Köprüsü, tarihi dokusu ve eşsiz doğasıyla ziyaretçilere unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunuyor.
Bozkırın ortasında farklı bir deneyim
Köprü köyü muhtarı Fırat Erdem, “Köyümüz sınırlarında bulunan tarihi Çeşnigir Köprüsü, Kırıkkale turizmi açısından çok önemli bir değer. Ziyaretçi sayısında ciddi artış var. Özellikle Kızılırmak üzerinde düzenlenen tekne turları, misafirlerimize bozkırın ortasında farklı bir keyif yaşatıyor. Hem köprünün tarihi güzelliğini görüyorlar hem de doğayla iç içe huzurlu bir an geçiriyorlar” dedi.
Erdem, tekne turlarının köy tanıtımına büyük katkı sunduğunu ifade ederek, “Bu yolculuk ziyaretçilere farklı bir deneyim ve huzur veriyor. Tarihi köprünün gölgesinde gerçekleşen turlar turizme canlılık katıyor” diye konuştu.
”Denizden daha güzel diyebilirim”
Ailesiyle tekne turuna çıkan Fatih Dinç de, “Ailemizle birlikte geldik, güzel bir tekne turu yaptık. Manzara çok güzel, herkese tavsiye ediyorum” diye konuştu. Ali Cebeci de, “Çeşnigir Köprüsü tarihi bir eser. Buraya herkesin gelmesini tavsiye ediyorum. Doğası çok güzel, nezih bir ortam. Hatta denizden daha güzel diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Tarihi mekana Ankara’dan gelen Oğuzhan Öztürk ise, olta ile balık tutmanın eğlenceli olduğunu ifade etti.
