Homeros’un Odysseia destanında, büyüleyici deniz tanrıçası Kalypso’nun evi olarak geçen Gozo Adası, mistik havası ve el değmemiş doğasıyla keşfedilmeyi bekleyen bir Akdeniz harikası.
Büyük şehirlerin kalabalığından uzak, huzurlu atmosferiyle ziyaretçilerine dinginlik sunan bu ada, Malta’nın en iyi saklanan sırlarından biri.
MALTA’NIN DOĞAL GÜZELLİKLERLE BEZELİ KAÇIŞ NOKTASI
Malta takımadalarının bir parçası olan Gozo, ülkenin ikinci büyük adası konumunda. 67 kilometrekarelik yüz ölçümüne sahip bu küçük ama etkileyici ada, yaklaşık 30 bin kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. Rüzgârın şekillendirdiği sarp kayalıkları, el değmemiş koyları ve otantik köyleriyle Gozo, Akdeniz’in en huzurlu tatil rotalarından biri.
Adaya ulaşım oldukça kolay. Malta’nın kuzeyindeki Ċirkewwa Limanı’ndan kalkan feribotlarla yaklaşık 25 dakikalık bir yolculukla Gozo’ya varılıyor. Denizin ortasında süzülen bu yolculuk bile başlı başına etkileyici bir deneyim sunuyor.
GOZO’DA ZAMAN ADIMLARINIZLA AKIYOR
Gozo, Malta’ya kıyasla daha doğal ve otantik bir yapıya sahip. Burada zamanın daha yavaş aktığını hissedeceksiniz. Geleneksel taş evleri, dar sokakları, doğal mağaraları ve benzersiz sahil manzaraları adayı keşfetmeyi keyifli kılan detaylardan sadece birkaçı. Ta’ Pinu Bazilikası, Cittadella Kalesi, Ramla Koyu ve Kalypso’nun mağarası gibi tarihi ve doğal güzellikler, Gozo’yu özel kılan noktalar arasında.
AKDENİZ’İN KALBİNDE SAKİN BİR CENNET
Gozo, huzuru arayanların adresi. Kristal berraklığındaki suları, etkileyici dalış noktaları ve bakir plajları ile doğayla iç içe bir kaçış sunuyor. Eğer kalabalıklardan uzak, tarih ve doğanın iç içe geçtiği bir yer arıyorsanız, Gozo Adası kesinlikle keşfetmeye değer.
