Binlerce yıllık tarihiyle insanlık medeniyetine ev sahipliği yapan Diyarbakır, “Kral Yolu Yürüyüş Rotaları Projesi” ile geçmişi bugüne taşıyan bir kültür yolculuğuna davet ediyor.
Tarih, kültür ve doğayla buluşturan rota
Anadolu’nun kalbinde, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır, kültürel mirasını gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Diyarbakır Valiliği öncülüğünde; Karacadağ Kalkınma Ajansı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile yerel paydaşların iş birliğinde hayata geçirilen “Kral Yolu Yürüyüş Rotaları Projesi”, şehri tarih, kültür ve doğayla buluşturan yepyeni bir keşif imkânı sunmakta.
Kral Yolu: Tarihin izinde 2 bin 500 kilometrelik antik bir yol
M.Ö. 7. yüzyılda Lidya Kralı Gyges tarafından başlatılan ve Efes’ten Ninova’ya kadar uzanan yaklaşık 2 bin 500 kilometrelik antik Kral Yolu’nun Diyarbakır güzergâhı, bu projeyle yeniden hayat buluyor.
Ayrıca, Persler ve Romalılar döneminde de askeri ve lojistik amaçlarla kullanılan bu güzergâh, İzmir-Manisa-Kütahya-Eskişehir-Ankara-Sivas-Malatya-Elazığ-Diyarbakır-Mardin hattı üzerinden geçmekte.
Proje kapsamında Diyarbakır merkez başta olmak üzere Eğil, Ergani, Çınar, Çermik ve Çüngüş ilçelerinde toplam 351 kilometrelik 32 yürüyüş rotası oluşturuldu.
Aynı zamanda bu rotalar, binlerce yıl öncesinden günümüze uzanan patikaları, vadileri, tarihi geçitleri ve doğal güzellikleriyle yürüyüşçülere zamanda yolculuk vaat etmekte.
Özellikle tarihle iç içe bu yolculukta, ziyaretçileri eşsiz duraklar karşılıyor. Asurlular dönemine uzanan Eğil Kalesi, peygamber makamlarıyla bilinen Ziyaret Tepesi, Neolitik dönemin izlerini taşıyan Çayönü Höyüğü ve Hilar Kaya Mezarları; geçmişin ruhunu adım adım hissettiriyor.
Doğa ve tarih tutkunlarını bir araya getiren özel bir destinasyon
Diyarbakır merkezde ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki surlar, görkemiyle zamana meydan okuyor. Keçi Burcu’ndan Dicle Nehri’ne uzanan manzara, ziyaretçileri büyülemekte. Ulu Camii, Dört Ayaklı Minare, Surp Giragos Ermeni Kilisesi gibi inanç yapıları; Diyarbakır’ın çok kültürlü yapısını gözler önüne seriyor. Dengbêj Evi, Ahmed Arif Evi ve Cemil Paşa Konağı gibi duraklar ise şehrin edebi ve sözlü mirasını yaşatıyor.
Her biri ayrı bir hikâyeye açılan bu rotalar, sadece yürüyüş değil; tarih, kültür, doğa ve ruhla bütünleşen bir deneyim sunmakta. Proje sayesinde Diyarbakır, kadim geçmişini geleceğe taşırken, doğa yürüyüşçüleri ve tarih tutkunlarını bir araya getiren özel bir destinasyona dönüşüyor.
