İstanbul’un fethinin sembolü olan Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmed’in emriyle 1452 yılında inşa ediliyor. Boğaziçi’nden geçen gemileri kontrol altında tutabilmek amacıyla yapılan hisar, fetih sürecinde kritik bir rol oynuyor.

Mimar Müsliheddin’in inşa çalışmalarını yürüttüğü Rumeli Hisarı, 4 ay gibi kısa bir sürede tamamlanıyor. Rumeli Hisarı’nın inşasında da 300 usta, 700-800 işçi, 200 arabacı, kayıkçı, nakliyeci ve diğer tayfa çalışıyor.
Mimari özellikleri
Rumeli Hisarı, kalın sur yapısı, irili ufaklı burçları ve kapılarıyla dikkat çekiyor. Hisarın inşasında kesme taş ve tuğla kullanılırken, hisar boğazın en dar ve akıntılı noktasına yapılıyor. Bu şekilde planlanmasının amacı da geçişlerin kontrolünü sağlamak.
Rumeli Hisarı’nın dikkat çeken bir diğer özelliği ise döneminin en büyük burçlarına sahip olması. Üç büyük paşanın adını alan burçlar dünyanın en büyük kale burçları olarak kabul ediliyor. 30 dönümlük bir alanı kapsayan Rumelihisarı’nın inşası da bölümlere ayrılarak yapılıyor. Deniz tarafından bakıldığında sağ taraftaki kulenin yapımı Saruca Paşa, sol taraftakinin yapımı Zağanos Paşa ve kıyıdaki kulenin yapımı da Halil Paşa denetiminde oluyor. Sonrasında da kuleler bu paşaların adlarını alıyor.

Saruca Paşa ve Halil Paşa kuleleri zeminleriyle birlikte 9 katlı, Zağanos Paşa Kulesi ise 8 katlı olarak inşa edilirken, yükseklikleri de 22 ila 28 metre arasında değişiyor.

Rumeli Hisarı, İstanbul’un fethiyle özdeşleşirken, mimari ihtişamıyla da ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.