Huzur ve güvenin merkezi haline gelen Hakkari birçok ilden doğaseveri ağırlıyor

Hakkari, sarp kayalıkları, doğal parkurları ve yıllarca saklı kalan güzellikleriyle öne çıkıyor. Birçok ilden kafileler halinde gelen doğaseverler doğal zenginliklerin tadını çıkarıyor.

Huzur ve güven ortamının sağlandığı Hakkari’de dağ ve doğa turizminde hareketlilik arttı. Kent, doğayla iç içe zaman geçirmek, bölgedeki güzellikleri keşfetmek isteyenlerin yeni rotası haline geldi.

Birçok ilden Hakkari’ye gelen 20 doğasever, Cilo Buzulları, Sat Gölleri, Berçelan Yaylası ve Kato Dağı’nın eteğindeki Kaval Şelalesi’ni gezdi, bölgenin eşsiz manzarasını cep telefonları ve fotoğraf makineleriyle kayıt altına aldı.

Yeşil örtüyle kaplanmış kayaların arasından akan Kaval Şelalesi’nin çevresinde doğa yürüyüşü yapan ziyaretçiler, suyun döküldüğü alanda yüzerek keyifli anlar yaşadı.

İzmir’den gelen ziyaretçilerden Halil Tasar, 5 günden bu yana Hakkari’nin birçok noktasındaki güzellikleri görme fırsatı bulduklarını söyledi.

Kentin her köşenin güzel olduğunu belirten Tasar, “Burada doğa yürüyüşü yaptık. Cilo Buzulları’na, Berçelan Yaylası’na gittik. Bugün de Kaval Şelalesi’ne geldik. Burada bakir bir doğa var. İnsanları ve yöresel yemekleri de harika. Çok keyif aldığımız bir gezi oluyor. Herkesin mutlaka Hakkari ve bölge coğrafyasını gezip, görmesi lazım.” dedi.

Kocaeli’den gelen Yeter Bektaş ise doğayı çok seven biri olduğunu ve Hakkari’nin coğrafyasına hayran kaldığını dile getirdi.

Hakkari ile ilgili internetten araştırma yaptığını anlatan Bektaş, “Burada olmayı çok istedim. Tur kapsamında gelme imkanı buldum. Bir süredir kenti geziyoruz ve çok zevk aldım. Tekrar gelmek isterim.” diye konuştu.

Antalya’dan gelen doktor Okan Cinemre de bölgeyi uzun zamandır sosyal medyadan takip ettiğini ancak daha önce gelme fırsatı bulamadığını aktardı.

Olağanüstü bir doğayla karşılaştıklarını ve bölgeye hayran kaldıklarını ifade eden Cinemre, şöyle konuştu:

“Birçok bitki ve hayvan çeşitliliğini gözleme şansı elde ettik. İnsanlarla sohbet ettik. Yöresel yemeklerden yedik. Burada hepimizin ortak değerleri var. Şarkılarla, türkülerle çok iyi ağırlandık. Cilo Buzulları’nda, Berçelan’daki Seyithan Gölü’nde ve son olarak Kaval Şelalesi’nde yüzdük. Buzul Gölleri’nde yüzmenin ardından Kaval Şelalesi’ndeki su sıcaklığı bize kaplıca gibi geldi. Çok keyif aldık.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir