Farklı coğrafyalardaki gastronomi ürünleri hakkında bilgi sunan “TasteAtlas” adlı platformdaki “Dünyanın En İyi 100 Çorbası” listesinde ikinci sırada gösterilen beyran, yörede yüzyıllardır şifa deposu olarak biliniyor.
ŞEHRİN TESCİLLİ LEZZETİ
UNESCO’nun gastronomi dalında “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil ettiği ilk Türk kenti Gaziantep’in tescilli lezzeti beyran, yapım tekniği ve içerdiği besleyici malzemelerle kış aylarında yoğun ilgi görüyor.

GÜNÜN HER SAATİ TÜKETİLİYOR
Yüksek ateşte pişirilen kuzu eti, pirinç, bol sarımsak ve baharatlarla hazırlanan, sabah erken saatlerde tüketilmesiyle ünlenen beyran, günün her saatinde tercih ediliyor.

BEYRAN NASIL HAZIRLANIR?
Kazanlarda yaklaşık 12 saat pişirilen et ve haşlanmış pirincin bakır tabaklarda et suyu ve pul biberle buluşturulmasıyla hazırlanan beyran, birkaç dakika harlı ateşte pişirildikten sonra müşterinin isteğine göre acılı, orta acılı, az acılı ya da sarımsaklı servis ediliyor.

DÖRT MEVSİM SOFRADA
Beyran ustası Ahmet Çadır, AA muhabirine, beyranın yüzyıllardır yörede lezzetle tüketildiğini söyledi.
Beyranın içeriğindeki malzemeler sayesinde birçok vitamin barındırdığını belirten Çadır, şunları kaydetti:
“Beyran eskiden daha çok kış ve bahar aylarında tüketilirdi. Günümüzde ise 12 ay boyunca yenilmeye başlandı. Gaziantepliler eskiden yalnızca sabahları tüketirdi, artık sabah ve akşam olmak üzere günün her saatinde yeniyor. Gaziantep’in kuru bir iklime sahip olması nedeniyle vücut direncini artırmak, antibiyotik ve C vitamini almak için beyran önemli bir besin. Abartısız söyleyebilirim ki Gaziantep’te her hafta mutlaka beyran yenir.”

“BU LEZZETİ DÜNYAYA DUYURACAĞIZ”
Gaziantep’te şifa kaynağı olarak bilinen beyranı daha geniş kitlelere tanıtmayı hedeflediklerini ifade eden Çadır, “Beyranımızı birinci sıraya taşımak istiyoruz. Misafirlerimize daha fazla ikram ederek bu lezzeti dünyaya duyuracağız. Gaziantep, yüzyıllardır yemekleriyle meşhur bir şehir. Yerli ve yabancı turistlerin bu lezzet için kente ilgisi artacaktır.” dedi.

Kaynak: AA