İstanbul Akvaryum ve Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), Türkiye denizlerinin en çarpıcı ve korunmaya muhtaç sakinlerini, devasa iskeletleriyle ilk kez ziyaretçilerle buluşturuyor.

Yıllardır TÜDAV tarafından büyük bir titizlikle korunan bir kaşalot, bir uzun balina ve bir Akdeniz foku iskeletinden oluşan bu eşsiz koleksiyon, “Okyanusun Devleri” sergisiyle İstanbulluların ve deniz sevdalılarının beğenisine sunuldu.

Denizlerin 30 yıllık hikayesi
Sergi, sadece dev iskeletleri değil, aynı zamanda Türkiye deniz ekosistemlerinin korunmasına yönelik hayati bir farkındalığı da beraberinde getiriyor. TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, bu koleksiyonun arkasındaki bilimsel çabayı anlattı. Öztürk’ün ifadelerine göre sergi, vakfın son 30 yılda kıyılarımızda karaya vuran balinaları, yunusları, kaplumbağaları ve Akdeniz foklarını içeren eşsiz koleksiyonunu kapsıyor.

Öztürk, TÜDAV’ın bir araştırma, koruma ve eğitim vakfı olarak 28 yıldır faaliyet gösterdiğini şu sözlerle açıkladı: “Türkiye denizlerinde bu tür koleksiyonları toplayan tek sivil toplum kuruluşuyuz. Bilimsel metotlarla çalışıyoruz; karaya vuran deniz canlılarını toplayıp, onlara otopsi yaparak ölüm nedenlerini araştırıyoruz.”

Benzeri İtalya’da
Sergideki en dikkat çekici parçalardan biri, 2020’de Antalya’nın Kumluca sahilinde karaya vuran ve kuyruğuyla birlikte 16 metre uzunluğa ulaşan kaşalot balinası. 1500 metre derinliğe inebilen, kalamar avcısı bu dev canlı, Fethiye-Finike hattında sıkça görülüyor. Diğer bir dev, 2002’de Adana Yumurtalık’tan getirilen 10,5 metre uzunluğunda ve 3,26 ton ağırlığında olan uzun balina. Koleksiyonda ayrıca, İzmir Çeşme sahilinde bulunan bir Akdeniz foku da yer alıyor. Prof. Öztürk, “En yakın benzer sergi İtalya’da. Türkiye’ye ait bu canlıları görmek için İtalya’ya gitmenize gerek yok. Yaptığımız işten gurur duyuyoruz,” diyerek herkesi sergiyi görmeye davet ediyor.

Nesilleri tehdit eden tehlikeler mercek altında
İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Dilek Çapanoğlu, serginin temel amacını, deniz canlılarının ihtişamını göstermenin yanı sıra, karşı karşıya oldukları tehlikelere dikkat çekmek olarak açıkladı. Çapanoğlu, “Aynı gezegende yaşadığımız deniz canlılarının neye benzediklerini göstermek ve çevre kirliliği, plastik atıklar, hayalet ağlar gibi onlara zarar veren unsurlara karşı farkındalık yaratmak için yola çıktık,” dedi.

“Okyanusun Devleri” sergisi, bilim danışmanlığını Dr. Ayaka Amaha Öztürk’ün üstlendiği, kirlenme, gürültü, habitat kaybı, iklim değişikliği ve özellikle plastik atıklar gibi deniz memelileri için küresel tehditleri de gözler önüne seriyor.

Günlerce süren hummalı bir çalışmayla, yüzlerce kemikten oluşan dev balina gövdeleri titizlikle bir araya getirildi. Eğitim odaklı ve kapsamlı sergi, uzun soluklu bir yolculuk olarak planlanıyor. Çapanoğlu, serginin özellikle çocuklar ve okullar için deniz bilimleri eğitimine büyük bir katkı sağlayacağını ve deniz bilincini küçük yaşlardan itibaren pekiştireceğini de sözlerine ekledi.

1 yorum
bacasız sanayi.kimseleri kazıklamıyalım.kıymetini bilelim