Bastonun içinde Türkiye’ye getirildi! Şimdi görenler hayran kalıyor

Türkiye’nin en güzel ve en büyük gül bahçelerini içinde barındıran ‘çiçek kokulu şehir’ Isparta’da, gül hasat döneminin sonuna yaklaşılırken, bahçeleri ziyaret eden tatilciler, gül toplayıp fotoğraf çekerek eğlenceli vakit geçiriyor.

Güneykent beldesindeki bahçeleri gezenler, gül hasadı, gül yağı ve suyunun imalat aşamasına katılıp, gül müzesinde üretim hakkında bilgi alıyor.

Müftüzade Gülcü İsmail Efendi’nin 1888’de Bulgaristan’ın Kızanlık kentinden bastonunun içinde getirdiği ve Isparta’da ekmesiyle çoğaldığı rivayet edilen gül çiçeği, binlerce dönüm arazide üretilerek yüzlerce ailenin geçim kaynağı haline geldi. Kentte her yıl 15 Mayıs’ta başlayan ve yaklaşık bir ay süren hasatta üreticiler, gül yapraklarındaki yağ keselerinin güneşten patlamaması için sabahın ilk ışıklarından itibaren bahçelerde gül topluyor. Toplanan güller ‘alım merkezi’ adı verilen fabrikalara ulaştırıyor. Güller daha sonra sıcak su kazanlarında kaynatılıp çıkarılan yağlı su, farklı kazanlara aktarılıyor. İkinci kaynatmanın ardından yağ, sudan süzülerek kozmetik sektörü başta olmak üzere ihracata hazır hale getiriliyor.

Bahçelerde fotoğraf çektiriyorlar

Isparta’da son yıllarda popülerleşen tarıma dayalı kırsal turizme yönelik gül hasadı etkinlikleri de artmaya başladı. Görünümü ve hoş kokusuyla ilgi çeken gül bahçeleri, yaklaşık 1 aylık hasat döneminde çok sayıda yerli ve yabancı misafiri ağırlıyor. Pembe güllerin açtığı bahçelerde kendilerine verilen küçük keselere gül toplayan ziyaretçiler hatıra fotoğrafı çekerek, eğlenceli anlarını ölümsüzleştiriyor.

150 yıllık malzemeler müzede sergileniyor

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65’inin karşılandığı Isparta’da bu yılki gül hasadı döneminde sona yaklaşıldı. Kentte yüksek rakımlı bahçelerde devam eden gül toplama işlemlerine ziyaretçilerin ilgisi sürdü. Gönen ilçesinde ‘Güllerin gökyüzüne gülümsediği kent‘ olarak isimlendirilen Güneykent beldesinde bahçeleri ziyaret eden tatilciler, gül toplayıp ‘Gülhane’ olarak adlandırılan gül yağı ve gül suyu imal edilen evleri, ‘Güze’ olarak isimlendirilen gül müzesi ve eski gül yağı fabrikasını gezdi. Belde merkezindeki ‘Güze‘ adı verilen gül müzesinde ziyaretçiler, 150 yıl önce gül yağı imalatında kullanılan imbikleri, yağ ve sularının muhafaza edildiği şişeleri, gülhaneleri gezme fırsatı buldu. Tatilciler, günübirlik geldikleri bahçelerde gül üretimi hakkındaki bilgi alıp, eski gül yağı fabrikasını gezerek eğlenceli vakit geçirdi.

Eski ve yeni yöntemler anlatılıyor

Kentte gül üretimiyle gül suyu imalatı yapan Mustafa Erdem (42) restore ettirip, gülhane olarak kullandığı dededen kalma evinde eski ve yeni yöntemlerle gül yağı, gül suyu imalatını ziyaretçilerine anlattı. Beldedeki bahçeleri ziyaretçilerine gezdiren Erdem, gülün tarihçesi, hasadı, işlenmesi ve pazarlanması gibi konular hakkında bilgi verdi. Erdem, beldeye gelen ziyaretçilerin bahçelerde gül hasadı ve yağı ile suyunun imalatı sürecine katılarak eğlenceli vakit geçirdiğini anlattı.

1 yorum
  1. Komedi
    Anadolu’da gül yokmuş
    Baston içinde getirmiş
    Beyni tek hücreliler kadar çalışan birileri kendileri söyler önce kendileri inanır sonrada beklerler herkes inansın diye

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir