Muğla’nın Seydikemer ilçesindeki Tlos Antik Kenti’nde bulunan ve aslına uygun restore çalışmalarında sona gelinen tiyatro, yeni oyunların sahnelenmesi için gün sayıyor.
Likya uygarlığının önemli yerleşim merkezlerinden biri

Yakaköy Mahallesi’nde bulunan, Tlos Antik Kenti, Antalya ve Muğla’daki başka antik kentlerle birlikte “Likya Uygarlığı Antik Kentleri” adıyla UNESCO Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Kazı ve restorasyon çalışması devam ediyor
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Korkut başkanlığında 12 aydır kazı ve restorasyon çalışması yürütülmekte. Yerinde tespit edilen orijinal parçalarıyla aslına uygun restore edilen tiyatronun, bu yıl içerisinde açılması planlanıyor.

Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Korkut, tiyatronun restorasyonunda çok hassas bir çalışma yürütüldüğünü, yapının neredeyse yüzde 100’e yakın kendi malzemesiyle restore edildiğini söyledi.

Korkut, “Tiyatro restorasyonu tamamlanmak üzere. 2025 yılı sonbahardan sonra Tlos tiyatrosunda etkinlik yapabilecek durumdayız. Burada, yıkık halde olan blokları kaldırıp taş tarlasına götürüyoruz. Orada temizlik ve konservasyon sürecinden sonra restorasyon işlemini gerçekleştirerek orijinal yerine koyuyoruz.” dedi.
Tiyatro, 8 bin 500 kişiyi ağırlayabilecek
Kazı çalışmaları öncesi tiyatronun maksimum 4 bin kişilik olduğunu düşündüklerine işaret eden Korkut, şöyle konuştu: “Tlos tiyatrosu, yaptığımız ölçüm ve değerlendirmeler sonucunda, yaklaşık 8 bin 500 kişinin rahatlıkla oturabildiği ve gösteri izleyebildiği büyük bir yapı. Belki de ‘Muğla’dan Antalya’ya kadar olan sınır içerisinde gördüğümüz birkaç büyük tiyatrodan birisi’ diyebilirim. Bu da Tlos’un önemini gösteriyor. Tlos, Batı Likya bölgesinde, Homeros’un destanlarında bahsettiği ünlü Xanthos Vadisi’ni görür noktada kurulu 6 büyük Likya kentinden bir tanesi. Likya’nın 4 büyük kenti de Xanthos Vadisi’nde bulunuyor. Bunlar, Patara, Xanthos, Pınara ve Tlos antik kentleri. Bu dört kentin Likya Parlamentosu’nda 3 oy hakkı, yani 3 milletvekiliyle temsil edildiğini biliyoruz. Bu bakımdan metropolis gibi büyük bir kente yakışan bir tiyatro yapısı var diyebiliriz.”
