Mısır’ın tarihi zenginlikleriyle ünlü güney kenti Luksor, uzun soluklu bir restorasyon sürecinin ardından önemli bir kültürel mirasa yeniden kapılarını açıyor.
Tam 20 yıl süren titiz bir onarım ve bakım çalışmasının ardından, Kral III. Amenhotep’e ait görkemli kraliyet mezarı bugün yeniden ziyaretçilerle buluşacak.
1799 yılında keşfedilen ve Krallar Vadisi’nde yer alan bu anıtsal mezarın açılış töreni, Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Şerif Fethi tarafından, Luksor Valiliği ve Tarihi Eserler Yüksek Konseyi’nin üst düzey yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilecek. Bu önemli proje, UNESCO ve Japon hükümetinin sağladığı destekle hayata geçirildi.
Küresel bir mirasın onarımı
Bakan Fethi, yerel medyaya yaptığı açıklamada, Kral III. Amenhotep’in mezarının yeniden ziyarete açılmasının, Mısır’ın antik mirasını koruma ve sürdürme konusundaki kararlılığını simgeleyen küresel ölçekte bir etkinlik olduğunu vurguladı. Restorasyon çalışmalarının, antik Mısır sanatının sanatsal ve mimari dehasını adeta yeniden doğurduğunu belirtti.
Fethi, açılışın aynı zamanda Luksor’un “dünyanın en büyük açık hava müzesi” konumunu daha da güçlendireceğini ifade etti. Bölgedeki arkeolojik alanları geliştirmeye ve ziyaretçilere benzersiz deneyimler sunmaya odaklanan kapsamlı bir planın devam ettiğini de sözlerine ekledi.
III. Amenhotep: İnşaatçı Firavun
Antik Mısır’ın 18. Hanedanlığı’nın en önemli inşa ve imar krallarından biri olarak kabul edilen Kral III. Amenhotep, MÖ 1387-1348 yılları arasında hüküm sürdü. Luksor’daki Karnak Tapınağı’na yaptığı önemli eklemelerin yanı sıra, özellikle Luksor Tapınağı’nın en belirgin bölümlerini de o inşa ettirdi. Günümüzde hâlâ ayakta duran ve onun gücünü simgeleyen en ünlü eserleri arasında devasa Memnon Heykelleri bulunuyor.
III. Amenhotep’in mezarı, zengin ve göz alıcı süslemeleriyle dikkat çekiyor. Mezarın iç duvarlarında, eski Mısırlıların bu dünyadan öbür dünyaya yolculuğunu detaylandıran kutsal metinleri barındıran İmi-Duat Kitabı’ndan bölümler yer alıyor.
Yeniden açılış, hem tarih meraklıları hem de Mısırbilimciler için heyecan verici bir gelişme olarak karşılanıyor.
